Yui ilk gine domuzu sahiplendiğinden beri bir hayvan aşığıydı ve hayvanlara yardım edebileceği bir alanda kariyer yapmak istediğini hemen anladı. İlk planıhayvanlara yardım etmek için bir veteriner olmaktı fakat can sıkan sahiplerle uğraşmak, bu mesleğin neşesini çabucak elinden aldı. Bunun yerine doğduğu yerde bir biyo parkta çalışarak hayvanlara yardım etmeye çalıştı. Park oldukça büyüktü ve kulardan kertenkelelere, kurtlardan ayılara kadar pek çok farklı türde hayvanlar ve ayrıca, zamanlarının çoğunu suda geçiren ve çok mutlu bir hayat yaşayan bazı Kapibaralar bile vardı. Rahat davranışları ve soğukkanlı tavırlarıyla, kısa sürede Yui'nin favorileri oldular ve Yui, bu tüylü yaratıklarla iyi arkadaş oluverdi.
Ancak kış mevisimi bu sevimli hayvanlara biraz sıkıntılar getirdi. Japonya'da kış ayları bir hayli soğuktur, özellikle de Güney Amerika'da yaşayan kapibaralar için... Yui, her yıl kapibaralarının kış aylarında nasıl daha az aktif hale geldiklerine, çoğunlukla büyük gruplar halinde birbirine sarıldığına ve hatta bazılarının buzlu havalarda nezleye yakalandığına tanık olmuştur. Kapibaraların olduğu yerden haftanın çoğu saatinde duyulabilen öksürme ve hapşırma Yui'nin kalbini her zaman burkmuştur.
Bu tüylü dostlarına yardım etmek için neler yapabileceğini düşünürken dikkati dağılıyordu. Sıcaklığı onlar için nasıl daha katlanılabilir hale getireceğini düşünerek kafasını kurcalıyordu. Aklına battaniyeler ve klimalar, yerden ısıtma sistemleri ve sıcak UV ışıkları geldi fakat parkın sınır ve bütçesini göz önüne alınca hiç bir şey mümkün gözükmüyordu. Kendi düşüncelerine o kadar kapılmıştı ki, bir öğleden sonra kurtlara saman ve zürafalara et verdi. Yui'nin hatasını ve dalgınlığını fark eden park müdürü ona günün geri kalanı için izin verdi ve omzuna güven verici bir şekilde dokunarak, Yui'nin aklını dağıtmasına yardımcı olmak için kasabada açılan yeni bir hamamı ziyaret etmesini önerdi. Yapacak daha iyi bir şeyi olmayan Yui, bu yeni yeri de ziyaret etmeye karar verdi.
Oraya vardığı anda oranın atmosferinden hemen büyülendi. Hava berrak ve soğuktu ama taş havuzların ılık sularına girince keyifli bir hal aldı. Su kokuluydu, şifalı bitkilerle doluydu, zengin ve temiz kokuyordu ve havuzu çevreleyen büyük ağaçlarda altın renkli Yuzu meyveleri asılıydı. Hamamın tüm ambiyansı, bitkilerin ve tepedeki Yuzu meyvelerinin kokusuyla zengin bir şekilde renklendirilmiş, güzel ve rahatlatıcı bir sıcaklık ile kaplıydı. Yui'nin üzerine büyük bir rahatlık hissi geldi ve kendisi bir anda aşırı huzurlu olmuştu. Gelen rahatlama ile beraber bir an için tüm can sıkıcı düşünceler aklından çıktı.
Ama bu durum sadece kısa bir süre için geçerliydi, çünkü daha sonra aklına kapibara arkadaşlarının Yuzu meyvelerinin tadından ve kokusundan ne kadar keyif aldıkları geldi. Ve bu hatırayla beraber aklına birdenbire bir fikir geldi.
Hemen ertesi gün bu konuyla ilgili parkın müdürüyle konuştu. Müdür ilk başta şüpheli görünse de sonunda bu fikri kabul etti ve Yui'nin coşkusunun ona ilham vermesine izin verdi. Yui kapibara arkadaşlarıyla birlikte gerekli olan her şeyi planlamaya başladı: kokulu bitkiler ve altın renkli yuzu meyveleri, sıcak su ve tüylü arkadaşlarının dikkatsizliğini hatırlayarak başlarına kötü bir şey gelmemesini sağlayacak bir cankurtaran ayarladı. Yui'nin her şeyi organize etmesine ve kapibaralar için mükemmel deneyimi hazırlamasına yardım edin!